27,1479$% 0.08
29,0073€% 0.11
33,2632£% -0.3
1.680,48%0,38
2.775,00%0,28
722610฿%0.26641
Deprem stresi kalp ameliyatlarını artırdı. Prof. Dr. Cengiz Köksal, depremin neden olduğu stres ve anksiyetenin kalp sorunlarını artırabileceğini belirtiyor. Depremin yol açtığı travma ve kaygı bozukluklarının etkilerinin zamanla ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Özellikle daha önceden takipli kalp hastalarının, stresin neden olduğu belirtilerini (çarpıntı, tansiyon yüksekliği gibi) önemsememesi ve doktor kontrolünden kaçınmaması gerektiğini vurguluyor.
Depremler gibi büyük afetler, insanlar üzerinde ciddi psikolojik etkiler bırakabilir. Bu etkiler, stres, kaygı, korku ve endişe gibi duygusal tepkilerle kendini gösterebilir. Bu duygusal durumlar fiziksel sağlığı da etkileyebilir, özellikle kalp ve damar sistemini olumsuz yönde etkileyerek kalp sorunlarının ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
Bu nedenle, kalp hastalığı olan bireylerin yaşadıkları stresi ve belirtileri ciddiye almaları ve gerekli önlemleri almak için doktorlarıyla iletişimde olmaları önemlidir. Doktorlar, hastaların durumunu değerlendirerek uygun tedavi planlarını belirleyebilir ve gerektiğinde ameliyat gibi müdahaleler yapabilir.
Deprem veya diğer travmatik olaylar sonrasında ruh sağlığınızda sorunlar yaşıyorsanız veya kalp sağlığınızla ilgili belirtiler hissediyorsanız, bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir. Onlar size uygun tedavi seçeneklerini sunabilir ve gerektiğinde size destek olabilirler.
DEPREM BÖLGESİNDE KALP KRİZİ VAKALARINDA ARTIŞ
Prof. Dr. Cengiz Köksal, genç yaşta olan bireylerde stres kaynaklı tansiyon yükselmesine bağlı ana damar yırtılmalarında artış gözlemlenebileceğini belirtiyor. Büyük afetlerin yaklaşık 13 milyon kişiyi etkilediğini ve bu durumun birçok sağlık sorununu beraberinde getirdiğini ifade ediyor. Ancak, ihmal edilen önemli bir sorunun kalp problemleri olduğunu vurguluyor. Gündeme ilişkin güncel Haberleri sayfamızdan takip edebilirsiniz.
Kalp hastalarının afet sonrasında yüksek kaygı, endişe ve ölüm korkusu gibi duygusal zorluklarla karşı karşıya kaldığını ve artçı sarsıntıların bu durumu daha da kötüleştirdiğini söylüyor. Yüksek kaygı ve endişenin çarpıntı ve tansiyon yükselmesine neden olduğunu ve bu durumun kalp sorunlarının ortaya çıkmasına yol açtığını belirtiyor. Özellikle deprem bölgesinde yaşayan, 50 yaş ve üstü bireylerin, sürekli kullandıkları ilaçları alamadıkları durumlarda ciddi kalp problemleri yaşadıklarını ifade ediyor.
Prof. Dr. Köksal, deprem bölgelerinde kalp krizi vakalarının arttığını belirtse de, kesin sayılar henüz net değildir. Ancak bölgedeki sağlık çalışanlarından edindikleri bilgilere göre kalp krizi vakalarının arttığını ifade ediyor.
Bu nedenle, deprem veya diğer travmatik olaylar sonrasında kalp problemleriyle ilişkili belirtiler hissediliyorsa, hemen bir sağlık profesyoneline başvurulması önemlidir. Doktorlar, durumu değerlendirerek uygun tedaviyi planlayabilir ve hastaların sağlık durumunu takip edebilirler. Aynı zamanda, afet bölgelerindeki insanların ruh sağlığına da önem verilmesi ve gerektiğinde destek alınması önemlidir.
Kaynak : https://erisimhaber.com/
Akşam 19.00’dan sonra yemek yenilmeli mi?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.